27 Aralık 2014 Cumartesi

Hamilelikte 39. Hafta: Yüksek Tansiyon - Preaklempsi

Posted by telvin on 05:19 with No comments
Hamilelikte - 39. hafta Babycentre

Artık finale iyice yaklaştık. Devin anne karnında, babasıyla ben ise onun gelişimini adım adım takip ederek ve büyük bir mutlulukla onu bekleyerek dokuz ay geçirdik. Arkadaşlarım doğum heyecanı yaşayıp yaşamadığımı soruyor, ben oldukça sakin hissediyorum. Belki de insan ne yaşayacağını tam olarak bilemediği için, bununla ilgili korku, heyecan, endişe gibi duygulara kolay kolay kapılmıyor. Bir arkadaşım, doğum sonrası için 'bir gün öncesi ile bir gün sonrası arasında çok büyük fark olduğunu' söylemişti. Doğum sonrasında Devin bebekle eve geldiğimizde neler yaşayacağım, neler hissedeceğim konusunda hiç bir fikrim yok. Ben de elimden gelenin en iyisini yapmaya çalışıyor, kendimi ve evimizi bebeğimiz için hazırlıyorum.

Bu hafta iyice büyüyen karnım, gittikçe zorlaşan hareketlerim ve Devin'in içimdeki ağır ama güçlü kıpırdanışları ile olması gerektiği gibi geçiyor. Ancak tek farkla, yüksek tansiyon. Yüksek tansiyonun preaklampsi riski getirmesi bu kadar sonuna yaklaşmışken bu da yapılır mı şimdi serzenişine neden olsa da içimde tuzsuz yiyip bol su içerek son haftaya doğru yol almaya devam ediyorum.

Yüksek Tansiyon: Preaklempsi

Hamileliğim süresince internette bebeğin gelişimi, hamilelik v.s. konularında bir çok kaynak okudum. Zihnime kazınan konulardan biri de preaklempsi idi. Hayatımda yüksek tansiyon problemim olmadı ama böyle bir riskin varlığından haberdar olmak ve son haftalarda el ve ayaklarımda yaşadığım ödem beni bu konuda hassas olmaya itti. Nitekim bu son haftada yüksek seyreden tansiyonla karşılaştım. Son günler, sabah akşam düzenli tansiyon takibi ve içeride Devin'in hareketlerini dinlemekle geçmeye başladı. Tansiyon yüksekliği sınırda devam etse de doktorum ilaç önermedi ve sabah akşam ölçtük. Şimdilik bir sıkıntı yok. Artık 40. haftadayım ve bu hafta - mümkünse yılbaşından sonra - Devin'le buluşmayı bekliyorum.









20 Aralık 2014 Cumartesi

Hamilelikte 38. Hafta: Sosyal Hamile

Posted by telvin on 06:02 with No comments
Hamilelikte 38. Hafta - Babycentre

Geçtiğimiz hafta 37. haftayı doldurdum ve artık evde ayaklarımı uzatarak oturma hakkına kavuştum. Tamam, iş yerinde arkadaşlarımın da desteği ile hamilelik sürecinde gerçekten kolay bir dönem geçirdim. Ancak sabahtan akşama kadar bilgisayar önünde bir koltukta oturmak mecburiyetinde kalmak, son haftalarda öğle aralarında on dakika mesafedeki avm'ye gidip yemek yemek bile bir yorgunluk savaşına dönüşmüşken ve çoğu zaman gidemezken, tüm gün sarkan ayaklarımda hiç geçmeyen ödem ile kendimi gerçek bir Hobit gibi hissederken artık evde olmak gerçek bir armağan

Peki bu hafta nasıl geçti, öncelikle artık iyice ağırlaştım.Özellikle geceleri yataktan kalkmak daha da zorlaştı. O gece yatıp sabah kalktığım günler çok gerilerde kaldı zaten, şimdi sık sık tuvalete gitmem gerektiği için gayet etkili bir uyku bölücü olduğu kesin. Aslında iyimser bir bakış açısıyla bu durum bebeğin doğumundan sonrası için anneyi hazırlıyor. Ama tabii fikrimi sorsalar bu dönemi katıksız bir uykuyla geçirmeyi yeğlerdim.

Evde zaman oldukça hızlı akıyor, haftanın ilk günü evde temizlik ve ortalığı iyice bir toparlamakla geçti. Tabii akşamını da yorucu günün bonusu olarak ciddi bir bel ağrısı ile geçirdim. Kendimi dolayısıyla bebeğimi hiç bir şekilde yormak istemesem de yerine getirilmesi gereken sorumluluklar var. Bu hafta kendime zaman ayırmaya oldukça kararlıydım. Örneğin bir günün tüm öğleden sonrasını bir kafede oturarak, kitabımı okuyarak geçirdim. Özgürlük gerçekten güzel:) tabii her ayağa kalkışımda etraftakilerin dikkatli bakışları altında olmak ilginç.

Bebek ne zaman gelecek, büyük bir merak içindeyim. Bu haftaya girmenin en güzel yanı artık Devin'in yeterince gelişip gelişmediği ile ilgili endişelerden kurtulmuş olmak. Hastane çantam hazır, bebeğimiz gelmeye karar verdiğinde onun için hazırız.

Başlığa bu hafta için sosyal hamile yazdım, çünkü hem tek başıma hem de arkadaşlarımla dışarıda güzel vakit geçirdiğim, eşimle sinemaya gittiğim, pilates grubundaki arkadaşlarımla buluştuğum hareketli bir hafta oldu. Evet, yoruluyorum ama etkinliklere uzun süre ara vereceğimi düşünürseniz siz de bana hak verirsiniz.





16 Aralık 2014 Salı

Hamilelikte 37. Hafta: Dokuz Aylık Hamileyim

Posted by telvin on 02:58 with No comments

Hamilelikte 37. Hafta - Babycentre

Sayılı günler çabuk geçiyor derler ya, hakikaten öyleymiş. Hamileliğimi ilk öğrendiğim Mayıs ayının ilk günleri çoktan geride kaldı ve artık doğuma iyice yaklaştım. Eni konu dokuz aylık hamileyim...

Bu aylar boyunca, hafta hafta hamilelik yazılarını büyük bir özen ve merakla takip ettim, blogcuanne. com'un ve hassasanne.com'un sadık okuyucularından biri oldum, özellikle doğum hikayelerini okuduğum anlarda genellikle gözlerim doldu, hüzünlendim, güzel finalleri okuyunca mutlu oldum.

Okuduklarımdan öğrendiğim en önemli şey; herkesin hamilelik sürecinin ve doğum hikayesinin kendine özel olduğuydu. Bu deneyimler ne kadar kişiye özel olsa da; sizinle aynı durumda olan bir başkasının yaşadığı tecrübeler size ciddi bir farkındalık sağlıyor ve en önemlisi yalnız olmadığınızı hissediyorsunuz. Sanırım internetin en önemli nimetlerinden biri de bu. Dünyanın her köşesine ulaşabiliyor, sizin gibi olanların yaşadıklarını paylaşabiliyorsunuz.

37. Haftada Ben

Bu haftanın iki önemli yanı vardı benim için. İlki iş yerindeki son haftam olmasıydı. Son haftalarda iyice ağırlaşan bedenimle belli bir yerde belli bir süre ile çakılıp kalmak her ne kadar yorucu olsa da; etrafımdaki insanların önemini ve değerini böyle bir dönemde çok daha iyi anladım. Ben buradan çalışma arkadaşlarım Buşra ve Özge'ye kocaman bir teşekkür etmek istiyorum. Hem verdikleri huzur, hem iş yükü konusundaki muazzam destekleri hem de ilgileri ile sağladıkları destek ile güzel bir işyeri hamileliği yaşadım sayelerinde. Umarım onlarda hayatları boyunca en güzel insanlarla, en güzel desteklerle hiç zorlanmadan devam ederler yollarına.

Bu haftanın ikinci önemli özelliği ise bir çok hamilenin stres kaynağı olan çatı muayenesi idi. Bebeği oldukça aşağıda hissettiğim bir kaç günün sonunda muayeneye gittik. 3 kilo 130 gr. olmuş Devin ve biraz daha aşağıya inmiş.

Çatı muayenesi asıl adıyla pelvik muayenede; annenin pelvis kemiklerinin açıklığının doğuma uygunluğu araştırılıyor. Çatı muayenesi genellikle 37. haftadan sonra doğuma yakın zamanda yapılıyor.Bu muayenenin hamileleri strese sokma nedeni ise elle yapılması. Açıkçası ben de muayene öncesi stresliydim ancak hem çok kısa sürdü hem de doktorumun kibar ve sakin yaklaşımı da bu muayeneyi bir tramvaya dönüşmekten çıkardı.Tabii en önemlisi de sonuçtu ki; doktor çatı müsait, bir sıkıntı yok dedi.

Hamile Fotoğrafları

Bu haftanın en eğlenceli kısmı, sevgili arkadaşım, adaşım Şebnem Köken'in hamile fotoğraflarımı çekmesiydi. Evinin bir odasını stüdyoya çeviren Şebnem'le Pazar günü orada buluştuk. Şebnem yıllardır fotoğraf işiyle profesyonel olarak ilgileniyor, Yıllardır İstanbul'da yaşıyordu, artık Eskişehir'de (ki bence bu Eskişehirli hamileler ve aileler için önemli bir şans) çocuk, aile ve doğum fotoğrafları çekmeye başladı. http://www.222multimedia.com/

Benim tek olarak ve eşimle birlikte fotoğraflarımızı çekti, çekim sırasında üçümüzde çok eğlendik. Çekim sırasında bir ara saçlarım fön makinesinin rüzgarı ile uçuşurken, kendimi değme modellere taş çıkarıyor gibi hissetmedim desem yalan olur:) Şimdi Şebnem'in fotoğrafların son halini paylaşmasını heyecanla bekliyorum.

Beklemek de Güzel

Bunlar dışında iyice büyüyen göbeğimle, artık oldukça yavaşlayan hareketlerimle ve  hiç geçmeyen yorgunluk hissiyle bitirdim bu haftayı. 38. haftaya girmenin en güzel yanı artık içinizin daha da rahat ediyor olması. Önceki haftalarda bebeğin doğduğu taktirde dışarıya uyum sağlaması ile ilgili duyduğum endişeler yerini; doğum süreci ile ilgili meraka bırakıyor.Ve tabii beklemeye başlıyorsunuz.

Hamilelerin % 75'i doğumlarını son haftaya gelmeden bu haftalarda yapıyorlarmış. Hangi yüzdelik dilimdeyim bilmiyorum ama içimden geçen, kendini en hazır hissettiği, en sağlıklı olacağı anda gelmesi. O yüzden bana düşen, şu günleri bolca dinlenerek, onun karnımdaki hareketlerini izleyerek, bu sürecin tadını çıkararak yola devam etmek. Ta ki o büyük buluşma gerçekleşene kadar.



9 Aralık 2014 Salı

Hamilelikte 36. Hafta: Tombik Bebeğim:)

Posted by telvin on 01:40 with No comments

Hamilelikte 36. Hafta - Babycentre

Hamileliğimin son 4 haftasına (32. haftadan itibaren- Hamilelikte 32. Hafta: Biraz Endişeli, Biraz Sevinçli )damgasını vuran şey Devin'in iri bebek olarak yola devam etmesiydi.Sonuçta; aylardır en az bir hafta önden giden Devin bebek 32. hafta itibarı ile 2-2 buçuk hafta önden gidiyordu. Kilosu 2.300 gramdı. Gelişimi de 32 haftalık bir bebekten ziyade 34-35 hafta civarındaydı.

Doktorumuz bebek bu hızla giderse ve ben 39-40. haftalarda doğurursam bebeğin 4 - 4 buçuk kiloya çıkma ihtimali olduğundan ve bunun normal doğumu riske soktuğundan bahsetti. Sonuçta benim normal doğumu ne kadar istediğimi biliyor ve bunu destekliyor kendisi.

Bu cumartesi 36. hafta kontrolümüze gittik, Devin bebek 3.100 gr. Yine birkaç hafta önden gidiyor ama normal sınırlara çok daha yakın ve doktorumuz da durumdan oldukça memnun. Eğer bu şekilde devam ederse ve başka bir sorun olmazsa normal doğum yapabilirim.

36. Hafta da Ben

Son birkaç haftaya göre çok daha iyi geçti 36. hafta benim için. Evet, eller ayaklar hala şiş, evet yine otururken-kalkarken zorlanıyorum, evet yine çok kolay yoruluyorum, evet hala ve belki de daha sık tuvalete taşınıyorum ama bir yandan da kendimi gayet iyi hissediyorum.

Arkadaşlarımla buluştuğum, pilatese gittiğim, sosyalleştiğim güzel bir hafta oldu bu hafta. En güzeli de pilates grubumuzdan Elgin 41. haftasında dünya tatlısı bir erkek bebeği oldu. Normal doğum yaptı, doktorumuz aynı kişi bu arada.

Whats-Up'dan kurduğumuz grubumuzda sürecin heyecanını bizde onunla yaşadık. NST cihazında 150 kalp atışı, 127 sancıyı gösteren görüntü ile Elgin'in doğuma ne kadar yaklaştığını abladık ve onun için dua ettik. Aynı gece saat 02:00'de doğumun gerçekleştiğini yazdığı mesajı ile hepimiz derin nefes aldık. Ve hemen ertesi gün öğlen buluşup ziyaret ettik Elgin'le bebeğini. Görünce daha bir rahatladık ve hepimiz bu sürece ne kadar yaklaştığımızı düşünüp, darısı başımıza dedik...

Bu arada Elgin'le doğumdan bir gün önce buluşmuştuk, hatta buluştuğumuz kafede komik bir olay da olmuştu: Bir arkadaşımız biraz gecikecekti. Biz 4 gebeş içerde oturmuş, çoktan sohbete dalmıştık. Tabii baş konu Elgin'in ne zaman doğuracağı idi. Tüm gün boyunca devam eden bel ağrısından bahsetti, bu bir işaret olabilirdi. Neyse, gecikecek olan arkadaşımız yanımıza kahkaha atarak geldi. Meğer içeri girerken garson kız bizi göstererek 'arkadaşlarınız içeride' deyivermiş. Orada başka masalar da varken, bir gebeşin ancak bir gebeş grubuyla buluşabileceğine dair önyargı... Ama kocaman göbeklerimizle de böyle bir özdeşleştirmeye maruz kalmamız çok normal sanırım.





1 Aralık 2014 Pazartesi

Hamilelikte 34 ve 35. Haftalar: Hayat Artık Ağır Çekim!

Posted by telvin on 01:12 with No comments
Hamilelikte 35. hafta - Babycentre


Çok hızlı geçen iki haftayı geride bıraktık... Giderek ağırlaşıyorum, bahsettiğim şey kilo değil. O konuda büyük bir atak yok çok şükür. Ancak karnımın iyice büyümesi, el ve ayaklarımda ve bileklerimde oluşan ödemler, daha da kolay yorulmaya başlamak, otururken - kalkarken, yatarken zorlanmak, geceleri çok sık idarara kalkarak bölünen uykular

Shrek İle Yarışır Bu Ayaklar:)

Ayaklara geçmeden önce ellerden bahsedeyim. Daha önceki haftalarda özellikle uzun yürüdüğüm zamanlarda ellerim ve parmaklarım hemen dolmalık biber kıvamına geliyordu. Bu son iki haftadır ise bu şişlikler hiç inmez oldu. Hatta geçtiğimiz hafta sonu alyansımı çıkarmak istediğimde gerçeklerin düşündüğümden daha da acı olduğunu fark ettim. Eşimden yardım istedim ve banyoda 7-8 dakikalık bir uğraş sonucunda - ki bazı anlarda parmağımın çıkacağını sandım ve canım çok acıdı - yüzüğü çıkarabildik. Parmaklarım normal ebatlarına ulaşana kadar yüzüksüz gezeceğim.

Ayaklar ise hepten büyüdü. Ayak bileklerimi her gördüğümde korkuyorum:) Bu dönemde ödem olacağı ile ilgili internette okuduğumuz her şey hafif kalıyor sanırım. Evde dinlenirken ayakları yukarı kaldırmak iyi bir öneri ancak çoğu zaman geçersiz kalıyor. Sebebi belli bir pozisyonda kalma süresinin çok kısa olması.

Mesela; koltukta oturuyorum ve ayaklarımı koltuk seviyesinden daha yüksek olan pilates topunun üzerine atıyorum. İlk 5 dakika çok rahat, peki sonra? Yavaş yavaş bel kısmımın koltuğa doğru gömülmesi ile farkında olmadan kaykılıyorum. Belli bir süre geçtikten sonra ise yerimden kalkmak istediğim an halim gayet acınası oluyor.

Eskiden iki saniyede yapılacak ayağa kalkma işlemi bir ritüele dönüşüyor. Önce ayaklar yavaşça topun üzerinden indiriliyor, sonra eşten yardım isteniyor, ellerimden tutup doğrulmama yardım etsin diye, eğer o anda orada yoksa sağdan, soldan, koltuk kenarından destek alınarak minik hareketlerle düzgün biçimde oturulmaya çalışılıyor. Ve nihayet son aşama, dengemi korumaya özen göstererek ayağa kalkıyorum.

Eğer uzanıyorsam da durum aynı, her şeyi yavaşça yapıyorum. Uzanırken sırtüstü yatamadığım için (nefesim kesiliyor) ayaklarımı yükseğe koymak bir süre sonra belimde ve karnımda büyük bir ağırlık yaratıyor. Anlayacağınız her an yorucu, her an kıpır kıpır geçiyor.

Doktor Kontrolleri

Artık doktorumuza haftada bir gidiyoruz. Aslında haftalık kontroller için biraz erken ama Devin bebeğin önden gidiyor olması doktorumuzu biraz endişelendirdi. En önemli şüphe şeker üzerine tabii. Neyse ki tokluk şekerime bakıldı ve sınıfı geçtik. Şimdi gelişimini hafta hafta takip edeceğiz.

Hastane Çantası Hazırlıkları

Hastane çantasını hazırlamaya başladım, daha önce oluşturduğum liste Hastane çantasında neler olmalı?  eklenen ve silinen maddelerle, son halini alıyor. En yakın zamanda buradan paylaşacağım...

18 Kasım 2014 Salı

Hamilelikte 33. Hafta: Ağlak ve Muğlak Günler

Posted by telvin on 01:18 with No comments

Hamilelikte 33. Hafta - Babycentre
Ne ilk trimester, ne ikinci tirmester, ne ağlak oldum, ne çok duygusal. Psikolojik iniş - çıkışlar olmadı, fiziksel olarak da iyiydim genellikle. Mutlu bir hamileydim yani. Peki şimdi? Geçen hafta 32. haftanın sonunda doktorumuzla randevumuz vardı ve benim kıpır kıpır bebeğimin iki buçuk hafta önden gittiğini gördük ( Hamilelikte 32. hafta: Biraz Endişeli, Biraz Sevinçli ) O günden sonra (etrafa çok çaktırmamaya çalışsam da) endişeli, meraklı ve pimpirikli bir gebeye dönüşüverdim.

Mesela bir gece beni yataktan kaldırıp, bir süre evin içinde deli dumrul gibi dolaştıracak, salonda uyku mahmuru, tam bir şapşal gibi oturup hareketlerinin durulmasını bekleyecek kadar coşkulu dakikalar geçirdiğim Devin bebeğin, hemen ertesi gece çok ama çok sakin oluşu, sabah uyanınca eşime hareket etmiyor bir şeyi mi var acaba deyişim. Eşimin hareket etse dert, etmese yine dert ediyorsun diye gülmesi... Biz daha bu konuşmayı yaparken canım Devin'imin devinimsel hareketlerine başlaması, bir de üzerine hıçkırık tutması... İç rahatlaması ve kocaman bir gülümsemeyle yataktan kalkmak.

Nereden Çıktı Bu Duygusallık?

İnternette erken doğum hikayelerini okumaya başladım. Kuvözde geçen, bebekten ayrı kalınan günler boyunca büyük endişe ve özlemle geçen saatler. Bebeğini bir cam faunusun içinde bırakarak eve ellerin boş dönmek. Bu tip hikayeleri okuyup sanki o annenin acısını aynen yaşıyormuş gibi ağlamak. Biliyorum, böyle karamsar olmamalı, negatifi çekmemeli, değil mi?

Bir de içimde büyük bir boşluk hissi var, bir tatminsizlik. Her şeyin batması ve sinir olma hali. Hayatımdaki tüm rutinlerden bunalmış hissettim geçen hafta, iş, ev, plates... Bir akşam da bunun için oturup ağladım, hem de sesli sesli... Sonra da Devin bebeği üzdüğüm için üzüldüm. O hareketsiz geçirdiği gecenin akşamıydı, belki anladı, belki uykunun bazen en iyi ilaç olacağını bildi. Sessiz, sakin uslu durdu

Bu Kasılmalar Yalancı da Olsa Çok Düzenli!

Perşembe sabahı saat 11 gibi kasılmalar başladı. Ne ağrı, ne sızı hiç biri yoktu.Yinede iş yerinde masamda önümdeki kağıda kasılma aralıklarını not aldım. Kasılmalar 8 dakikada bir geldi ve tam 3 saat sürdü. Fakat dediğim gibi doktorumun acil durum olarak belirttiği üç durumdan hiç biri yoktu (bebeğin hareketlerinde azalma, su gelmesi, bel ve kasıkta ağrı). Ancak yalancı olarak nitelenen bir kasılmanın bu derece düzenli gelmesi beni bayağı korkuttu. Üç saatin sonunda bebeğim erken mi gelecek yoksa korkusu içinde (hatta küçük bir ağlama krizi geçirerek - çok duygusalım, çok:) )doktorumu aradım.Bbebeğin hareketlerini ve kasıklarımda ağrı olup olmadığını sordu hemen. Öyle bir sıkıntı yoktu. Yalancı kasılmalarında böyle düzenli gelebileceğini söyleyerek, bol sıvı alıp dinlenmemi salık verdi. Neyse, sonrasında kasılmalar eskisi gibi aralıklarla ve düzensiz geldi. Fakat kasıklarımdaki baskının her geçen gün biraz daha arttığını hissediyorum.

Arkadaşlarla Geçen Bir Hafta Sonu

33. haftayı arkadaşlarla sinema, kahvaltı, sohbet üçlemesi kapsamında geçirdik.






10 Kasım 2014 Pazartesi

Hamilelikte 32. Hafta: Biraz Endişeli, Biraz Sevinçli

Posted by telvin on 06:30 with No comments
Hamilelikte 32. Hafta - Babycentre
32. haftanın son gününde doktor randevumuz vardı. Hem bebeğin son durumuna bakılacak hem de 32. hafta raporumu alacaktım. Kendimi nispeten iyi hissettiğim için doktorun çalışabilir raporu vereceğini tahmin ediyordum.

Cumartesi sabahı doktora gittik ve doktorum herhangi bir yakınmam olup olmadığını sordu. Bende son günlerde çok halsiz olduğumdan ve her gece ellerim uyuşmuş olarak uyandığımdan bahsettim. Özellikle sağ bileğimdeki ağrı geceleri daha da artıyordu ve tuvalete gitmek için her uyandığımda ellerim uyuşmuş hissediyordum. Her iki sorununda hamilelikle ilgili olduğunu söyledi, ellerimde his kaybı, bir şeyleri tutamama gibi bir durum olup olmadığını sordu. Bende henüz öyle bir noktaya gelmediğini söyledim. Eğer bu noktaya gelirse beyin cerrahına gitmem gerekebilirmiş. Hatta bazı hamileliklerde bu durum ameliyatla sonuçlanabiliyormuş. Umarım böyle bir şey olmaz.

Sonrasında muayenenin ultrason kısmına geçtik, Devin bebeği üç haftadır görmüyordum ve çok merak ediyordum. O yüzden büyük bir heyecanla oturdum koltuğa. Bebeğimin içimde iyice büyüdüğünü hissediyordum zaten. Aylardır en az bir hafta önden giden Devin bebek 32. hafta itibarı ile 2 - 2 buçuk hafta önden gidiyordu. Kilosu 2.300 gramdı. Gelişimi de 32 haftalık bir bebekten ziyade 34-35 civarındaydı. Doktorumu her soruma verdiği net cevaplar, soğukkanlı duruşu ile tanıyorum ve kendisi ile devam etmek istememde bunlarda önemli etkenler. Ancak bu sefer o da biraz endişelenmiş gibiydi, çünkü bebeğin önden gitmesi öncelikle normal doğumu riske sokuyordu. Zira bu hızla giderse ve ben 39-40. haftalarda doğurursam 4 - 4 buçuk kiloya çıkma ihtimali vardı. Bebek o kiloya ulaşırsa doğumda oksijensiz kalma, sıkışma ve sinirlerin zedelenmesi gibi riskler var zira.

Peki, bir bebek neden önden gider... Doktorumun açıkladığına göre nedenler;
  • Genetik,
  • Annenin aşırı kilo alması,
  • Hamilelik şekeri
Eşim de ben de normal kilolarla doğmuşuz (ama tabii diğer yakınlardan genetik bir durum aldıysa o başka), ben aşırı kilo almadım, şu an itibarı ile 12 buçuk kilodayım, böylelikle ikinci şıkta eleniyor. En kötüsü üçüncü şık olan hamilelik şekeri ihtimali, şeker yüklemesinde şekerim normal çıkmıştı. Ama doktorum tokluk kan şekeri istedi ve yaptırdık. Sonuç iyi çıktı. Peki o zaman Devin bebek neden bu kadar önden gidiyor?

Doktorum NST cihazına bağlanmamı istedi ve inanın bu hiç beklemediğim bir şeydi. Normalde NST'ye 36. haftadan sonra bağlanılıyor, doktor bebeği ve annedeki kasılmaları düzenli olarak takip ediyor diye biliyorum. NST sonucunda sonuçlar normal çıktı.

Sonrasında doktorum acil durumlar konusunda bizi uyardı:
  • Bebeğin hareketlerinde azalma olursa,
  • Belimden başlayıp kasıklarıma doğru sancılarım olursa
  • Suyum gelirse
Bu acil durumlardan herhangi biri meydana gelirse direkt kendisini arayacağız ve hastaneye gideceğiz.




2 Kasım 2014 Pazar

Hamilelikte 31. Hafta: İyice Büyüyen Bir Karın

Posted by telvin on 08:08 with No comments
Hamilelikte 31. Hafta - Babycentre
Hamileliğin 31. haftası ve ben gittikçe ağırlaştığımı hissediyorum. Bu hafta itibarı ile yaklaşık 11 kilo aldım. Kaynaklarda 11-13 kilo almış olmanız normaldir diyor. Eh o zaman, durumum fena değil diye düşünüyorum. Şu anda bu 11 kilonun en az 5 kilosunun karnımda toplandığını düşünüyorum. Artık iyice büyüdüm ve doğuma on hafta olmasına rağmen insanlar 'doğumunuz yakın mı?' diye soruyor.

30. haftanın son iki günü yaşadığım kasılmalardan ve doktorumla yaptığım telefon görüşmesinden sonra sürekli kendimi dinlediğim bir hafta geçirdim. O iki gün kadar olmasa da kasılmalarım devam etti. Geceleri her uyandığımda Devin bebeği dinledim, birkaç hareketini hissedince içim rahatladı ve tekrar uykuya daldım. Başka bir sıkıntı olmayınca da içim rahat etti. Artık 32. haftanın sonunda, yani bu cumartesi sabahı doktorumla görüşeceğim ve hem nasılız onu göreceğiz hem de iyiysem çalışabilir raporumu alacağım. İyi hissettiğim sürece doğum sonrasında Devin bebekle bana bol bol zaman kalsın diye çalışmaya devam etmek istiyorum.

Bebek Alışverişi

Çok değil bir hafta önce Devin'in birkaç parça dışında hiç eşyası yoktu. Şimdi ise önce baby shower, sonra hafta içi çıktığımız alışverişler derken daha önce hazırladığım yenidoğan alışveriş listesi ' nde yer alan eşyalarının çoğu artık hazır halde kendisini bekliyor. Hafta sonu onun mini mini yıkayıp ütüledik babaannesiyle. -Bu arada internette yaptığım araştırmalardan ve arkadaşlarıma danıştıktan sonra Dalan Roxy'de karar kıldım. Umarım Devin'de sever bu hafif kokulu deterjanı...-

Cicim Ayları Bitti:)

Nasıl olduğumu soran arkadaşlarıma 'artık cicim ayları bitti' diye yanıt veriyorum. Her hafta beraberinde biraz daha kısıtlanma, daha kolay yorulma ve bolca halsizlik ve uyku getiriyor. Bu hafta 20:00'de uyuduğum akşamlar oldu ve sabah alarmıyla uyandım. -tabii geceleri tuvalete kalktığım zamanlar hariç. Ellerimde mutlaka uyuşma oluyor bu kalkışlarda, karnımda da müthiş sertlik. Bazen de sol bacağım ağrıyarak uyanıyorum. Neyse ki özellikle ellerimi suyun altına tutmak iyi geliyor, yatağa rahatlamış dönüyorum.-

Bu haftalarda bebek hareketlerinin iyice artacağı yazıyordu okuduğum kaynaklarda. Gerçekten de öyle oldu. Zaten bütün bu yorgunluk, sızı v.s.'ye katlanmayı böylesine kolaylaştıran  yegane şey onun karnımdaki iteklemelerini, hareketlerini, dönüşlerini ve büyüdüğünü böylesine hissetmek.









28 Ekim 2014 Salı

Hamilelikte 30. Hafta: Sarılı Bilek, Hareketli Bebek

Posted by telvin on 02:47 with No comments
Hamilelikte 30. hafta - Babycentre
Artık otuzlu haftalara geldik, bizimki biraz acele ederse 6-7 hafta sonra doğabilir. Böyle yazınca çok ama çok az zaman kalmış gibi geliyor. Heyecan ve panik duyguları iyice artıyor. Yaklaşık on gündür sağ bileğim ağrıyordu, özellikle geceleri ağrısına uyandığım zamanlar oldu. Son kontrolde doktoruma sordum, hamilelik ve sinirlerle ilgili olabileceğini söyledi. Bilgisayar kullanmanın bu durumu tetikleyeceğini ifade etti. Özellikle his kaybı, bir şeyleri tutamama gibi bir durum olursa haber vermemi ve bileğimi sararak sabitlememin iyi gelebileceğini söyledi. Bende 3-4 gündür sarılı bilekle geziyorum.

Göbeğim gittikçe ağırlaşıyor, evdeyken; yatıp, kalkmak, oturmak gittikçe daha da sorun olmaya başladı. Gece uykularımda pek bir sorun yok, tabii birkaç gece bebeğin bol hareketli hallerine uyanıp evin içinde bir saat oturup, dolaşmışlığım var. Bizimki durulunca tekrar yatıp uyuyoruz. Doğum sonrası için provalara şimdiden başladık anlayacağınız:)

Duygusal Bir An

Bu hafta Joker mağazasından bebek için alışveriş yaptım. Kasadaki görevli Joker kartım olup olmadığını sordu. Ben de yok dedim, yalnızca telefonumu ve ismimi aldı ve bana kartı verdi Sonra bebeğin adını ve tahmini doğum tarihini sordu. Doğum tarihinde 10 TL indirim kazanıyormuş bizimki... Bende tahmini doğum tarihini söyledim. Sonra da Devin Çağlar dedim. Bunu söylerken öyle duygulandım ki, gözlerim doldu. İlk defa bir yere kaydını yaptırıyordum....

Korkutan Kasılmalar

Bu haftayı her şeyin yolunda gittiği bir hafta olarak kapatmaya hazırlanıyordum. Cumartesi günü sabahtan iş yerinde yaptığımız bir kahvaltı organizasyonu vardı, tüm sabah ayaktaydım. (Aslında herkes oturmamı söylüyordu ama ben kendimi iyi hissettiğim için ortada dolaştım durdum.Hamile olduğumu unutmamam gerek ama iyi hissediyorsam maalesef hiç uslu duramıyorum.) Bu şekilde 2-3 saat geçirdikten sonra eşimle bebek ve ev alışverişi için tüm öğleden sonra dolaşmamız kendimi ve Devin bebeği çok yormak adına tuz biber oldu sanırım. Eve döndüğümüzde arabadan inip eve doğru yürümekte dahi çok zorluk çektim. Bu kötülüğü bebeğe ve kendime nasıl yapabildim bilmiyorum ama bana iyi bir ders olduğu kesin. Hem cumartesi gününün kalanını hem de pazar gününün büyük kısmını sürekli kasılma yaşayarak ve bebeğe bir şey olacak korkusuyla hiç kalkmadan dinlenerek geçirdim. Bu kasılmalar dışında ağrı, kanama, akıntı v.s. olmadığı için içim biraz olsun rahattı ancak yinede ertesi sabah doktorumla konuştum, belden veya kasıklardan gelen bir ağrı var mı diye sordu ilk olarak. Bu kasılma ve ağrıların sıklığı 10-15 dakikada bir olursa o zaman hemen görüşelim dedi. Zaten kendimi daha iyi hissediyordum. Ancak bu bana iyi bir ders oldu ve Devin bebek doğana kadar kendimi asla bu şekilde yormayacağım. Ne iş yerinde, ne evde, ne de dışarıda.

Baby Shower Partisi Sürprizi:)

Hafta sonunu ve 30. haftayı böyle yorgun ve bol kasılmalı bir biçimde kapamaya hazırlanırken, arkadaşlarımın benim için hazırladığı çok güzel bir sürpriz her şeyi unutturdu. Sevgili arkadaşım Sevgi, beni birkaç gün öncesinden kızlarla bizde toplanıp kahve içeceğiz diyerek evine davet etmişti. Ben de gelirim demiştim. Pazar günü tüm gün sancılanıp, endişelenip yatıp durduktan sonra, buluşma saati olan 16'ya doğru eşimle evden çıktık. O beni bırakıp arkadaşıyla buluşacaktı. Ev buluşması olmasaydı evden çıkmazdım büyük ihtimalle ama ev olunca istediğim an uzanırım diyordum. Neyse Sevgi'nin evine çıktım ve çok güzel bir sürprizle karşılaştım. Benim için Baby Shower Partisi hazırlamışlardı ve çok başarılıydı. Ayrıntılarını bir diğer blogda yazacağım.





20 Ekim 2014 Pazartesi

Hamilelikte 29. Hafta: 8. Ayımız Başladı

Posted by telvin on 00:28 with No comments
Hamilelikte 30. hafta - BabyCentre
Hamilelikte 8. ayım bu hafta ile birlikte başladı. Artık son dönemece giriyoruz, hem heyecanlı hem de evhamlı bir dönem olacak gibi.

Hamilelikte Bebek Hareketleri Ne Kadarda Önemliymiş!

8. ayın daha ilk gününde sabah erken saatlerde bebeğin hareketleriyle uyandım. Tabii yüzüme yayılan bir gülümseme ile elim göbeğimin üstüne gitti. Sonrasında bir anda bebekte ritmik bir hareketlilik başladı. Önce kalp atışlarını mı hissediyorum acaba dedim! Ancak kalp atışları için yavaştı ve arkasından daha önce okuduğum bebek hıçkırıkları ile ilgili yazılar geldi aklıma. Ama sanki bu ritim hıçkırık için biraz fazla hızlıydı. O an yatakta elimin altında bebeğimin devam eden ritmik hareketlerini izlerken; eşimi mi uyandırsam, doktorumu mu arasam, acile mi gitsek; ama belkide sadece hıçkırıktır (fakat bebek hıçkırıkları ile ilgili en ufak bir deneyimim olmadığı için -acaba hıçkırık mıdır?- debelenmesi ile geçen iki - üç dakikanın sonunda nihayet eşimi uyandırdım. O da hemen elini göbeğime koydu ve bizim ufaklığın ritmik hareketlerini dinledi. Sonra yataktan fırlayarak interneti açtı, 'bebek ritmik hareketler' diye google da aratınca sonuçların hıçkırık olarak çıktığını söyledi. Bu sırada yedi-sekiz dakika geçmişti tabii ve ritmik hareketler başladığı gibi durdu. Tabii durması beni rahatlatmadı, içeride iyi olduğundan emin olmam gerekiyordu. Uzanmaya devam ettim ve bebeğimin her zaman alışkın olduğum hareketlerini yapmasını bekledim. Aksi taktirde acilin yolunu tutacaktık. Neyse beni fazla üzmedi, bir kaç dakika içerisinde alışkın olduğum rutin hareketlerini yapmaya başladı. Artık güne başlayabilirdim. (tabii yine hareketlerini izlemeye devam ederek, devam etmezse doktora gidecektim) Bu hafta içinde bir gece o kadar hareketliydi ki, uyandım ve evin içinde yaklaşık bir saat dolaştım, oturdum, karnım acıkmıştı bir şeyler atıştırdım. Sanırım ben hareket edince o da uykuya daldı ve sonrasında sabaha kadar uyuduk:)

Evde Biri Hastalanınca...

Bu haftanın başında eşim hastalandı. Aslında tam bir grip veya soğuk algınlığı değil, başlangıç seviyesinde kırgınlık, baş ağrısı gibi belirtiler gösterdi. Ancak bana da bulaştıracak diye de çok endişelendi. Gerçekten tam bir geçiş mevsimindeyiz, hamileliğin son ayları, herhangi bir enfeksiyon, mikrop vs kapmamam gereken hassas bir dönem. C vitamini içeren besinler tüketmeye, ellerimi sık sık yıkamaya, olabildiğince hasta insanlardan uzak durmaya, sıkı giyinmeye (olabildiğince) özen gösteriyorum. Bir de tahin-pekmez yemeye başladım, pek seviyorum:) Bir de hamilelerin içebileceği sınırlı bitki çaylarından ıhlamur içiyorum. Elimden hastalanmamayı ummaktan başka bir şey gelmez sanırım.

Nihayet 4 hafta Sonra Bebeğimizi Gördük:)

28+5. günümüzde doktor randevumuz vardı. En son 4 hafta önce şeker yüklemesi yapılan gün hamilelikte-25.hafta-şeker-yüklemesi doktorla görüşmüş, bebeğimizi ultrasonda görebilmiştik.Kilosu 1620 gr, boyu 42 cm çıktı. Ultrasonda başı aşağıda, keyfi yerinde görünüyordu. Hareketli bebeğim burada da uslu durmadı ve ultrason cihazı karnımda dolaşırken cihazı tekmeledi. Cantuğ Bey çok hareketli olduğunu, bunun iyiye işaret olduğunu söyledi. Aldığım kiloyu sordu, 10 buçuk deyince onuda normal buldu. Bir dahaki randevu üç hafta sonra. Otuzikinci haftamı doldurunca gideceğiz. Otuz beşinci haftadan sonra daha sık kontroller başlayacak. Zaman çok hızlı geçiyor ve finale doğru yaklaşmak harika bir duygu. Alışveriş konusunda henüz harekete geçmedik ama listelerim hazır. Artık 30. haftamıza girdiğimiz bugün izinliyim ve Eskişehir'in ünlü Hamamyolu'nu ziyaret etmeyi düşünüyorum. Sadece AVM gezmekle olmaz, orada birçok butik dükkan var,  Hem bebek hem de lohusa malzemeleri bakacağım.